SWOT uydusu, derin okyanusta 100 bin yeni dağ keşfetti!
NASA’nın SWOT uydusu, okyanus yüzeyindeki milimetrik değişimleri tespit ederek, deniz altındaki 100 binden fazla bilinmeyen dağ ve tepeyi haritaladı. Bu keşif, okyanus tabanının haritalanmasına yönelik büyük bir adım atılmasını sağlıyor.

NASA’nın SWOT (Yüzey Suyu ve Okyanus Topografyası) uydusu, okyanus tabanındaki daha önce bilinmeyen 100 binden fazla dağ ve tepeyi ortaya çıkardı. Bu keşif, uydu tarafından okyanus yüzeyindeki milimetrik değişimlerin tespit edilmesiyle mümkün oldu. SWOT uydusu, deniz altındaki bu dağlık yapıları haritalayarak, derin deniz ekosistemlerinin yapısını anlamaya ve Dünya’nın jeolojik geçmişine dair yeni bilgiler edinmeye yardımcı oluyor.
Öne çıkan bu gelişme, okyanus tabanının doğru şekilde haritalanmasının önemini bir kez daha vurguluyor. Bu haritalama, sadece deniz taşımacılığı ve iletişim altyapıları için değil, aynı zamanda derin deniz akıntıları ve levha tektoniği gibi doğal süreçler için de kritik bir rol taşıyor. Deniz altı dağları, deniz canlılarının yaşam alanlarını şekillendiriyor ve biyoçeşitliliği artıran önemli ekosistemler oluşturuyor.
SWOT uydusunun verileri, yeryüzünün yüzde 90’ını her 21 günde bir tarayabiliyor. Uydu, okyanus yüzeyindeki birkaç santimetrelik değişimleri tespit ederek, altındaki yapıları ayrıntılı şekilde haritalıyor. Bilim insanları, uydu verilerini kullanarak deniz altındaki dağlık bölgeleri haritaladı. Haritalarda mor renk, deniz tabanındaki çöküntüleri, yeşil ise dağlık bölgeleri gösteriyor.
Bu yeni keşif, daha önce sadece 1 kilometre yüksekliğindeki büyük deniz altı dağlarının tespit edilebildiği alanları genişletti. SWOT sayesinde, artık 500 metreye kadar yüksekliğe sahip dağlar da keşfedilebiliyor. Bu, bilinen deniz altı dağlarının sayısını 44 binden 100 bine çıkardı.
Ayrıca, SWOT uydusu yalnızca dağları değil, birkaç kilometre genişliğindeki abissal tepeleri de detaylı şekilde gözlemleyebiliyor. Bu yapılar, tektonik plakaların ayrıldığı bölgelerde çamaşır tahtası gibi paralel şeritler halinde oluşuyor ve kıtaların geçmişteki hareketlerine dair önemli ipuçları sunuyor.
Bilim insanları, SWOT verilerinin büyük kısmını analiz ettiklerini ve şimdi bu yapıların derinliklerini hesaplamaya odaklandıklarını belirtiyor. Bu çalışmalar, 2030 yılına kadar tüm okyanus tabanını sonar ile haritalama hedefine önemli bir katkı sağlayacak. Jeofizikçi David Sandwell, “Bu hedefe tamamen ulaşamasak bile, SWOT sayesinde önemli bir kısmı tamamlanmış olacak” dedi.